''bir kütüphane, bir inancın işaretidir.''
''gençliğe, yaşlılıktan çok hürmet etmeliyiz.''
''hayal gücü, ereksiyon halindeki zekadır.''
''melankoli mutsuz olma zevkidir.''
5
+
-entiri.verilen_downvote
''yokluklar, hayallere engel değildir.''
4
+
-entiri.verilen_downvote
''allah, hiç bir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! onu kötü yapan, kötü eğitimdir!..kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar.''
(bkz: sefiller)
"gerçek aşk şafak gibi aydınlık, mezar gibi sessizdir."
3
+
-entiri.verilen_downvote
"sefalet, sadece bir sınıfın malı veya kaderi değildir. o, bütün insanlığın ve içinde sefaletin kol gezdiği cemiyetlerin ayıbıdır. eğer bir evde sefalet varsa, bir aile yoksulluğun, cehaletin, düşkünlüğün korkunç pençelerinde can çekişiyorsa; bundan sırası ile o evin komşuları, o mahallenin sakinleri, o şehrin kalabalıkları, o memleketin devleti sorumludur."
2
+
-entiri.verilen_downvote
lisede edebiyat dersindeyken sira arkadasim v.hugo'yu 5. hugo diye okumustu. sonrasinda ders mers kalmadi tabi.
1
+
-entiri.verilen_downvote
"bağnazlıkları ezmek ve sonsuzluğa saygı duymak işte yapılması gereken budur. yaratılış ağacının önünde secde etmekle ve yıldızlarla dolu devasa dallarını hayranlıkla izlemekle yetinmeyelim. görevimiz insan ruhunu geliştirmek, mucizeye karşı gizemi savunmak, anlaşılmayana tapınmak, zırvaları fırlatıp atmak, açıklanamayanın içinden sadece gerekli olanı kabul etmek, inancı arıtmak, dinin altına gizlenen batıl inançları yok etmek, tanrıyı aşırılıklardan arındırmaktır."
2
+
-entiri.verilen_downvote
"eğer biri beni aldatırsa ona ayıp, ikinci kere aldatırsa bana ayıp"
4
+
-entiri.verilen_downvote
"bir okul fazla yapın, bir hapishane eksiltmiş olursunuz." diyen deha. keşke kendisiyle sohbet etme şansım olsaydı...
2
+
-entiri.verilen_downvote
gözlerin gözlerime değdiğinde, ruhun benimkine karışıyor sanki. i̇çimi tümüyle okuyabilmeni, gülümsemenin tüm varlığımı doldurabilmesi gibi ruhumun benimkine sızabilmesini ne kadar isterdim.
1
+
-entiri.verilen_downvote
okan bayülgen'in programında konuklardan birine en sevdiği bilim adamı sorulmuştu.
ve kadın da "victor hugo" demişti
(herkes bi 5 saniye malak gibi kaldı)
sonra diğer konuklardan biri atlayıp;
- eveet sefilleri buldu. demişti.
komikti gülmüştüm.
ne zaman bu adamın ismini bir yerde okusam aklıma o sahne geliyor.
2
+
-entiri.verilen_downvote
edebi ününü şiirleri ve oyunları ile kazanmıştır.
2
+
-entiri.verilen_downvote
candır. her ne kadar klasik edebiyatta dostoyevski tolstoy ön plana çıksa da favori yazarım budur. bir de orwell var ki ikisi de baş tacı.
'siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk!
1
+
-entiri.verilen_downvote
"Açlık öyle alçak bir kapıdır ki,
geçilmesi zaruri olduğu vakit,
insan artık ne kadar büyükse,
o kadar çok eğilir."
1
+
-entiri.verilen_downvote
Fransız edebiyatının ünlü isimlerinden olan Victor Hugo 26 Şubat 1802 tarihinde Fransa’da doğmuştur. O dönemde Fransa’da siyasi yönden büyük bir çalkantı vardı. Kendisi iki yaşındayken Napolyon başa geçmiştir. On sekiz yaşında ise Bourbon monarşisi tekrar başa geçmiştir.
Babası Napolyon’un subaylarından biridir. Napolyon tahttan indikten sonra geçim sıkıntısı yaşamaya başlamışlardır. 1821 yılında annesini kaybeden Victor Hugo ertesi yıl büyük aşkı olan Adele Foucher ile evlenmiştir.
Victor Hugo 1878 yılında beynindeki bir sorun nedeniyle rahatsızlanmıştır. Bundan 7 yıl sonra 1885 yılında hayatını kaybetmiştir.
4
+
-entiri.verilen_downvote
En çok da yağmur yağdığında seviyorum bu şehri. Herkesin yüzü ıslak, başı öne eğik sanki herkes suçunu kabullenmiş gibi...
1
+
-entiri.verilen_downvote
"okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez."
2
+
-entiri.verilen_downvote
ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
özlenen yakındayken hicran duyulmaz mı?
hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
saadet çalmak hırsızlık olamaz mı?
solması için gülü dalından mı koparmalı?
pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olamaz mı?
0
+
-entiri.verilen_downvote
paris'i çok seven yazar.
notre dame'ın kamburu'nda yanlış hatırlamıyorsam 40 sayfa filan paris'i betimlediği bir bölüm var.
büyük bir hayranlık duyarak yazdığı anlaşılıyor ama 40 sayfa boyunca sokak sokak paris betimlemesi okumak paris'in amına koyayım dedirtmişti. zaten sikko fransız adlarını telaffuz etmekte sıkıntı çekiyordum okurken, paris'teki tüm meydanları ezberletti bana şerefsiz.